NKP 30 MART 2014 SEÇİM BROŞÜRÜ

NKP 30 MART BROŞÜRÜNÜ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

30 Mart’ta NÜKLEER SANTRALLERE Karşı Çıkmayana OY YOK! 

Türkiye, adım adım bir nükleer bataklığa sürükleniyor. Hükümet hayati önemdeki bu konuda karar alırken her türlü hukuksal denetimden kaçıyor. Nükleer santralleri özensiz çevresel etki değerlendirme süreçlerinden geçirmeye çalışıp halkın aklıyla dalga geçiyor. Rusya ile yapılan uluslararası anlaşmayla karar alma aşamasında halkın iradesi yok sayılıyor. Ortada ÇED raporu bile yokken, taş ocağı işletme bahanesiyle inşaata başlanılııyor. Aynı hükümet, Çernobilin etkilerini hâlâ hisseden, yitirdikleri insanların acısını yüreklerinde taşıyan Karadeniz Bölgesi’nde bir nükleer santral kurmak için Japonya ile anlaşma yapıyor. Sinop’ta kurulmak istenilen nükleer santral Japon halkının bile tepkisini çekiyor . Kamuoyu araştırmaları açıkça gösteriyor ki, Mersin ve Sinop’ta yaşayan yurttaşlarımız başta olmak üzere Türkiye’ninbüyük çoğunluğu nükleer santrallere karşı. Nükleer Karşıtı Platform, bu tehdite dur demek için herkesi30 Mart’ta nükleer karşıtı belediye başkanlarına oy vermeye çağırı yor.

AKKUYU-SİNOP FUKUŞİMA OLMASIN
Akkuyu ve Sinop’a yapılacak nükleer santraller tarıma, hayvanc ılığa, turizme ve ekosisteme vurulacak büyük darbelerdir. Akdeniz ve Karadeniz’de Çernobil ve Fukuşima benzeri felaketlere davetiye çıkarmaktadır.

OYLAR NÜKLEER KARŞITI ADAYLARA
Nükleer enerjinin riskleri bütün dünyaca kabul edilmiş ve başta Almanya, Avusturya, İtalya, İspanya, Belçika gibi ülkeler olmak üzere birçok ülke nükleer enerjiden vazgeçtiğini açıklamıştır. Nükleer enerji sorunu, bir teknoloji seçiminin ötesinde siyasi bir sorun haline gelmiştir. AKP, kendi otoriter ve antidemokratik iktidarına yakışan bir şekilde halka sormdan nükleere evet demiştir. AKP, Rusya ile yapılan anlaşmanın ağır şartlarını neyin karşılığında kabul etmiştir? Yaşam hakkımız emperyalist enerji politikalarının taşeronlarına kimin çıkarı için feda edilmektedir? Çerneobil’den ders almak istemeyenler ekranlarda çay içip radyasyonlu çayın tadını övmüştü. Fukuşima’dan ders almak istemeyenlerise Japonya’da patlayanın tüpgaz olduğunu sanıyor .

NÜKLEER KARŞITLARI YEREL YÖNETİMLERE!
Mersin ve Sinop halkı başta olmak üzere Türkiye’de halkın büyük çoğunluğu nükleer santrallere karşı. Nükleer karşıtlarının sesinin yerel yönetimlerde duyulmasına ihtiyaç var. Halkın iradesini hiçe sayanlara sokaklarda olduğu gibi sandıkta da cevap vermek gerekir .

BAŞKA BİR ENERJİ MÜMKÜN
Enerji alanındaki özelleştirmelerden vazgeçilmeli, merkezi planlama ve kamusal bir anlayışla yeniden yapılandırılmalı. Ülkemiz çok enerji harcayan, kirli sanayiden vazgeçmeli, uluslararası şirketlerin atıklarının saklandığı bir depo olmaktan kurtarılmalıdır. İzmir Gaziemir’de yaşananlar bu ülkede yaşayanların hayatlarının nasıl hiçe sayıldığının önemli bir göstergesidir.

NÜKLEER KARŞITI OLMAK
Nükleer karşıtı olmak, yaşamı ve yaşama hakkını savunmak, doğanın sömürüsüne ve talan politikalarına karşı durmak, ekosistemi korumaktır. Enerji politikaları yaşam alanlarımızı tehdit ederken sermaye gruplarının çıkarlarına dur diyebilmek, halktan yana siyaset üretebilmektir . Nükleer karşıtı olmak; emekten, doğadan, demokrasiden ve özgürlükten yana olmaktır. Sadece kendimiz için değil, tüm canlılar ve tüm dünya için. Oyumuz nükleer karşıtı belediye başkanlarına.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Scroll To Top