Japonya’da Nükleer Santral mi patlıyor, yoksa Türkiye’de Nükleer Santral Politikası mı?
Cuma günü Japonya’da yaşanan deprem sonrasında Japonya Halkının 1999 yılında yaşamış olduğu nükleer santral kazasının daha büyüğü tekrar yaşanıyor.
Nükleer Santral uzmanları bu kazanın Dünya’da yaşanan 3. büyük nükleer kaza olduğunu belirtiyorlar. Japonya Hükümeti 300.000 kişinin evlerini boşaltmış ve radyasyon seviyesinin 700 kat arttığını raporlamış durumdadır.
Japonya’da yaşanan nükleer santral kazası yeni nesil nükleer santrallerin bile hala riskler taşıdığını ve geri dönülemez insani ve çevresel yıkımlar yaratabileceğini ortaya koymuştur.
Japonya gibi gelişmiş ve deprem ile yaşamayı öğrenmiş olan bir ülkede bile yaşanan ve bilim çevrelerini dehşete düşüren bu nükleer kaza, sözleşmesi imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ne kadar tehlikeli bir proje olduğunu tekrar oraya koymuştur.
Bu noktada TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a bir çağrımız var.
Sayın Başbakan, bütün bilim çevrelerinin risklerini gözler önüne sunduğu bu Nükleer Santral Projesini durdurun. Bu kaza Japonya gibi gelişmiş bir ülkede yaşanmıştır. Türkiye ise nükleer santrali olmayan ama Dünya’da Nükleer kaza yaşamış olan tek ülkedir.
Sayın Başbakan, bu noktada Türkiye kamuoyu da nükleer santral teknolojisini yıllardır kullanan Japonya’yı dehşetle izlemektedir. Bu çağrımıza ve Türkiye’de yaşayan insanların tepkilerine kulak verin.
Sayın Başbakan, Japonya’da bebeklerin bile radyasyon kontrolünden geçtiğini korkuyla izlemekteyiz. Nükleer teknolojisini geliştiren bir ülke olan Japonya’nın bile kifayetsiz kaldığı bu durumda Türkiye ne yapabilirdi? Antalya, Mersin ve Konya illerimizi rahatlıkla etkileyebilecek bir nükleer kaza riskini göze alıp bu nükleer santral projesini devam ettirebilecek misiniz? Siz bu ülkenin başbakanı olarak bu vebali üstünüze alabiliyor musunuz?
Biz Çevre Mühendisleri Odası olarak Sayın Başbakanın Türkiye’de yaşayan teknik insanlarının ve halkın sesine olmasa bile Japonya Halkının çığlıklarına kulak vermeye çağırıyoruz.
Gün geçmiyor ki bir nükleer sızıntı ya da kaza haberi çıkmasın. Ağustos 2010’da Çernobil Nükleer Santrali atıklarının bir orman yangını ile tetiklendiğini unuttuk mu? Şubat 2011’de Ermenistan’daki nükleer santralin sızıntısından dolayı korkulu rüyalar görmedik mi?
Çok geç olmadan sözleşmesi imzalanan bu projeyi durdurun. Yapmayın Sayın Başbakan, bari bu sefer yapmayın. “Ben yaptım oldu” demeyin bu sefer. Bu riskle yaşamak zorunda bırakmayın bizleri. Azıcık da olsa insaf edin.
Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası