İSTANBUL NKP JAPON KONSOLOSLUĞUNA SİYAH ÇELENK BIRAKTI

Değerli Basın Emekçileri, NKP Bileşenleri Temsilcileri;

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında “Nükleer Enerjinin Barışçıl Amaçlarla Kullanımına Dair İşbirliği Anlaşması” 3 Mayıs 2013 tarihinde,  Ankara`da Enerji Bakanı Yıldız ve Japon Dışişleri Bakanı tarafından imzalanmış; Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi‘ni gerçekleştirmek üzere ‘Ev Sahibi Hükümet Anlaşması‘ 29 Ekim 2013 tarihinde İstanbul`da Abe ve Erdoğan tarafından imzalanmıştır.

Anlaşmanın bir “uluslararası işbirliği anlaşması” niteliğinde olması için taraf ülke meclis üyelerinin onayına sunulması; hizmet sağlayıcı taraf olarak Japonya`nın kendi meclisinden geçmesi gerekmektedir. Buna göre 4 Nisan 2014 tarihinde Japonya parlamentosundaki nükleer karşıtı milletvekillerine karşı salt çoğunluğun oyuyla karar alabilmiştir.

Takip eden süreçte Japon Parlamentosu bu kez Türkiye`de bir nükleer santral kurulması kararını değerlendirmesi için konuyu bu haftanın başında 15 Nisan tarihinde Üst Meclise taşımıştır. Değerlendirme sürecine uzman ve bilim adamlarının görüşleri alınarak başlanmıştır. Japonya`nın Türkiye Sinop`ta bir nükleer santral kurup kurmayacağını 17 Nisan`da yapılacak oylama sonrasında duyuracağı öğrenilmiştir.

Çernobil ve Fukuşima`nın dünyaya ve insanlığa bıraktığı izlerin gerçek boyutu henüz kavranırken, Türkiye gibi zaten 1986 nükleer felaketin gizli mağduru olan, sismik olarak dünyanın en hareketli  coğrafyasına sahip; diğer yandan teknik ve hukuki alt yapısı ve mühendislik ve bilim adamı kadroları yetersiz bir ülkeye riskli ve kirli nükleer santraller pazarlanması herşeyden önce ahlaken kabul edilemez. Nükleer bir tesis, diğer tüm endüstriyel ve enerji tesislerinden farklıdır; geri dönülmez tehlikelere yol açacak riskleri beraberinde getirir. Bugün 17 Nisan Japon Parlamentosu ve 26 Nisan Çernobil`in anmasından sadece dokuz gün öncesinde  tarihi bir yanlış daha yapılarak yeni felaketlere sebep olunacak kararlar alınmak üzeredir, Çernobil`de, Fukuşima‘da zarar gören, hayatını kaybeden, kanser olarak hayatına devam eden ya da başlayan insanların çektiği acıyı umursamamaktır.

Dün Japonya`dan arkadaşlarımız da bir video yayınlayarak Japon halkının hissiyatını bize ilettiler “Ülkemiz size nükleer santral sattığı için utanıyoruz” dediler. Tüm Türkiye onları duydu, hükümetimizin de duymasını istiyoruz. Bunlar duygusal değerlendirmeler değildir aksine son derece realist, riskin sonuçlarını görerek aksiyon almaktır. Dahası bizce en büyük hayalperestlik, sonuçları Fukuşima kazası ile test edilmiş başarısız olan bir projenin başka bir ülkede bilinmeyen yeni yöntemlerle inşa edilmeye çalışılması, bu projenin peşinde koca bir ülkeyi, milyonlarca insanı ve onların geleceklerini, nesillerin sağlığını sürüklemektir.

Bizler Nükleer Karşıtı Platform İstanbul Bileşenleri olarak

Üç yıl önce Fukuşima felaketini yaşayan Japonya`nın ülkemize nükleer santral kurulmasını onaylayan bir kararının ülkemizin, yeni nesillerin, doğal hayatın, çevrenin geleceğini etkileyeceğinin bilincinde olarak Japonya Parlamentosunun değerlendirmelerini yakından takip ediyoruz. Japonya parlamentosundan ülkemizde kurulacak nükleer santrale kapı açan bir kararının çıkma ihtimaline karşı Japon Konsolosluğu önünde toplandık…

Birazdan siyah çelengimizi buraya bırakacağız. Biz bu basın açıklaması sonrasında gitsek de çelengimiz burada, yarın verilecek nükleer yanlısı bir kararın karşısında tüm mahzunluğuyla duracaktır.

İstanbul Nükleer Karşıtları Platform bileşenleri olarak Çernobil Nükleer Santralinde yaşanan facianın 28. yıldönümünde AKP Hükümetini ve bir kez daha uyarıyoruz!

Nükleer lobinin dayatmaları ile ülkemiz insanı ve yaşam alanlarımızın tehdit altında bırakılmasına sessiz kalmayacağız

Şimdi tarihsel bir sorumlulukla 26 Nisan 2014 Cumartesi günü tüm yurttaşlarımızı Sinop`ta düzenlenecek Mitinge çağırıyoruz.

İSTANBUL NÜKLEER KARŞITI PLATFORM SEKRETERYASI

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Scroll To Top