3 Mayıs 2013
Basına ve Kamuoyuna: SİNOP ÇERNOBİL OLMAYACAK
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yanlış enerji politikaları Türkiye’yi felakete sürüklüyor. Hükümetin elektrik üretimi için tercihini pahalı, kirli ve tehlikeli nükleer enerji santrallerinden yana kullanması ve Sinop’a nükleer santral kurmak için Japon ve Fransız firmalarla anlaşma imzalama noktasına gelmesi bu yanlışlara bir yenisini daha ekledi. Mersin’den sonra Sinop da artık ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. Akdeniz’den sonra Karadeniz de nükleer atıklarla, radyasyonla kirletilmek isteniyor.
1986’da meydana gelen Çernobil kazası Türkiye’de en çok Karadeniz’i etkiledi. Karadenizliler radyasyonun, kanserin aldığı canları henüz unutmadı. 2006 yılında Türk Tabipler Birliği tarafından açıklanan raporda, Artvin Hopa’da son üç yılda meydana gelen ölümlerin yüzde 47,9’unun nedeninin kanser olduğu belirtilmişti. Sinop’ta meydana gelecek Çernobil veya Fukuşima benzeri bir kazanın sonuçları 1986’dan kat ve kat fazla olacaktır. Sinop’a nükleer santral yapmak isteyen hükümet belli ki Sinop’u, Karadeniz’i gözden çıkarmış, Sinop’ta nükleer santral istemediklerini yılladır haykıran Sinopluları da hiçe saymıştır.
TÜRKİYE İŞSİZ KALMIŞ NÜKLEER ŞİRKETLERİNE UMUT OLDU
Hükümetin tek derdi işsiz kalmış nükleer firmalara Türkiye’de iş sahası açmaktır. Öyle olmasa, Fukuşima’da yaşanan nükleer kazadan sonra bir Japon firmasıyla anlaşma yapmazlardı. Japonya’da kaza öncesi 54 nükleer reaktör vardı bugün sadece iki tanesi çalışıyor. İşte bu yüzden Japonya’nın nükleer şirketleri Türkiye’de ihale kazanmak için aylardır lobi yapıyorlar. Fransız Areva firması ise Finlandiya ve Fransa’da kurmaya çalıştığı iki reaktörde de ekonomik ve teknik sorunlar yaşadı. Finlandiya’daki Olkiluoto reaktörünün inşasına 2004 yılında başlanmasına rağmen hâlâ bitirilemedi, üç yıl gecikti. Üç milyar avro olarak belirlenen maliyet şimdiden 8 milyar avroyu buldu. Fransa’daki aynı tip, son teknoloji harikası diye tanıtılan reaktörde de aynı sorunlar yaşanıyor. İnşaat gecikti, maliyetler iki katından fazla arttı.
Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’de yaşayan insanların ve diğer canlıların sağlığını düşünmüyor. Sinop’taki eşsiz biyoçeşitliliği, turizm potansiyelini ve nükleer santral istemeyen halkın iradesini ciddiye almıyor. Türkiye’de elektrik üretmenin yaşama zarar vermeyen onlarca yolu varken onlar en pahalısını ve en tehlikelisini seçiyor. Kalkınma Bakanlığı’nın 2013 programında bile Türkiye’nin sadece enerjiyi verimli kullanarak elektrik tüketimini yüzde 20-25 oranında azaltmanın mümkün olduğu yazmaktadır[1]. Sadece bu bile, Mersin ve Sinop’a kurulması düşünülen iki nükleer santralin üreteceği elektrikten fazla bir miktara işaret etmektedir. Türkiye’nin nükleer santrallere ihtiyacı yoktur. Bu ayan beyan ortadadır.
AKP hükümeti Türkiye’deki insanların hayatlarıyla, gelecekleriyle kumar oynamaktadır. Nükleer Karşıtı Platform Türkiye’yi bu kumar masasına oturtmak isteyenlere karşı sonuna kadar mücadele edecektir.
Nükleer Karşıtı Platform