Nükleer Karşıtı Platform`un (NKP) desteklediği Nükleer Silahların Tamamen Yasaklanması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN Türkiye) bugün bir basın toplantısı gerçekleştirerek nükleer silahların yasaklanmasına ilişkin başlatılan kampanyanın duyurusu yaptı.
EMO Konferans Salonu‘nda bugün (6 Temmuz 2013) yapılan basın toplantısına ICAN Türkiye Koordinatörü Arife Köse, NKP‘yi temsilen EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Mehmet Bozkırlıoğlu, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Pelin Yargıç, Nükleer Karşıtı Barış ve Çevre için Sağlıkçılar Derneği (NÜSED) Başkanı Derman Boztok, Barış Derneği‘nden Ulvi Oğuz katıldı. ICAN Türkiye Koordinatörü Arife Köse‘nin okuduğu basın açıklamasının tam metni şöyle:
“DÜNYAMIZ VE İNSANLIK NÜKLEER SİLAHLARIN TEHDİDİ ALTINDA!
HÜKÜMETLERİ NÜKLEER SİLAHLARI YASAKLAYAN BİR ANLAŞMANIN İMZALANMASI GÖRÜŞMELERİNE BAŞLAMAYA ÇAĞIRIYORUZ!
Bugün 6 -13 Temmuz tarihleri arasında bütün dünyadaki nükleer karşıtlarının gerçekleştireceği nükleer silahlanmaya karşı etkinlikler çerçevesinde Türkiye‘de de, aşağıda imzası bulunan kuruluşlar olarak, Türkiye hükümetini 2014 yılında Meksika‘da düzenlenecek olan ve nükleer silahların insanlığa ve çevreye verdikleri zararın tartışılacağı uluslar arası konferansa katılmaya davet etmek ve bütün devletleri nükleer silahları hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün herkes için yasaklayan bir anlaşmanın (Nuclear Weapons Convention) imzalanması görüşmelerine başlamaya çağırmak için toplanmış bulunuyoruz.
Nükleer silahların sebep olduğu asıl tehdit, varoluşundan ve bu varoluşun sürüklediği nükleer silahlanma yarışından kaynaklanıyor. Günümüzden dokuz ülkenin (ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, Hindistan, Pakistan, İsrail, Kuzey Kore) tahmini olarak 19 bin nükleer silahı bulunuyor. Bunlardan, iki bin tanesi ise her an dünyanın herhangi bir köşesine ateşlenmeye hazır olarak bekletiliyor.
Nükleer silahlar bugüne kadar Hiroşima ve Nagazaki dışında kullanılmamış olsa da üretilmeye, denenmeye, daha yıkıcı hale getirilmeye ve böylece dünya barışını ve gezegeni tehdit etmeye devam ediyor. Bugüne kadar nükleer silahlar iki binden fazla kez denendi; denemeler atmosferde, yer altında ve su altında yapıldı. Nükleer denemeler yeryüzü üzerinde 60‘dan fazla noktada, genellikle de yerel halkın ya da azınlıkların yaşadıkları bölgelerde yapıldı. Uluslararası Nükleer Savaşın Engellenmesi İçin Doktorlar (IPPNW) örgütü, 1945 ile 1980 yılları arasında yapılan atmosferik nükleer denemeler sebebiyle 2,4 milyon insanın hayatını kaybedeceğini öngörüyor.
Nükleer silahlar, dünyadaki tüm yaşam biçimlerini yok etme kapasitesine sahip silahlardır. Şu anda dünyada var olan nükleer silahların sadece yüzde 1‘i dahi tarım alanların yok olması ve dünya çapında kıtlığın başlaması için yeterli. Hiroşima‘ya atılan atom bombasından 100 kat daha küçük bir nükleer bomba bile sıcaklığın düşmesine ve yağmurların azalmasına yol açacaktır.
Ayrıca nükleer silahların yenilenmesine ve saklanmasına harcanan para, eğitimden, sağlıktan kesilen bütçelerden sağlanıyor. Nükleer silah sahibi dokuz ülke, her yıl nükleer silahlarını ellerinde bulundurmaya devam etmek ve bu silahları modernize etmek için 105 milyar dolar harcıyor. Sadece ABD bu silahlara yılda 60 milyar dolar harcıyor. Ancak, buna karşılık olarak, BM‘in nükleer silahların tamamen yasaklanması çalışmalarına ayırdığı yıllık bütçe sadece 10 milyon dolar.
Türkiye ise, 1969 yılında Birleşmiş Milletler‘de imzaya açılan, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması‘na (NPT) gereğince topraklarında nükleer silah bulunduramaz, üretemez, transfer edemez. Ancak Türkiye NATO‘nun ‘nükleer güvenlik‘ şemsiyesi altında bulunuyor ve bu çerçevede İncirlik Üssü‘nde ABD‘nin 60-90 arasında nükleer bombasının varlığı çeşitli kaynaklar tarafından doğrulanıyor. Dolayısıyla hem Türkiye hem de ABD, NPT‘yi ihlal etmiş oluyor.
Ancak, nükleer silahların tamamen yasaklanması umudunu güçlendiren en önemli gelişmelerden biri Norveç hükümetinin çağrısı ve ev sahipliği ile 4-5 Mart 2013 tarihlerinde Oslo‘da yapılan ve nükleer silahların insanlık ve gezegen açısından yıkıcı sonuçlarının tartışıldığı konferans oldu. Konferansın amacı, nükleer silah patlamasıyla özdeşleştirilen bir dizi insani ve gelişimsel sonuçların gerçeklere dayalı bir biçimde tartışılması için bir platform meydana getirmekti. 130 devletin katılımıyla gerçekleşen konferansın devamı olan ikincisi ise 2014 Şubat ayında Meksika‘da gerçekleşecek.
Her ne kadar dünyada nükleer silahlar konusundaki farkındalık artıyormuş gibi görünse de, bu silahlar hala büyük ittifakların güvenlik stratejilerini dayandırdıkları temel araçlar olmaya devam ediyor. Bu nedenle, nükleer silahların, tıpkı mayınlar ve misket bombaları gibi, hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün ülkeler için yasaklayan bir sürecin başlayabilmesi için, bu silahların doğrudan etkilediği kişiler olarak sivil toplumun sürece müdahalesi ve çabası çok önemlidir. Söz konusu olan bizim ve gezegenimizin hayatı, sadece geleceğimiz değil aynı zamanda bugünümüzdür.
Bu nedenle bizler başta Türkiye olmak üzere bütün devletleri Meksika‘da düzenlenecek olan konferansa katılmaya ve aynı zamanda nükleer silahların tamamen yasaklanmasını sağlayacak bir anlaşmanın (Nuclear Weapons Convention) imzalanması için görüşmeleri başlatmaya davet ediyoruz.
Bu çerçevede tüm dünyada aktivistler, 2014 Şubat ayında Meksika‘da yapılacak konferansta hükümet temsilcilerine iletmek üzere bir imza kampanyası başlattılar. Biz de bu kampanyayı onlarla birlikte Türkiye‘de başlatıyor ve herkesi katılmaya davet ediyoruz. Aşağıdaki linkten imzanızı verip nükleer silahlardan arındırılmış bir dünyaya bir adım daha yaklaşmamıza siz de katkıda bulunabilirsiniz.