Nükleer Karşıtı Platform (NKP) ve Ekoloji Birliği Bileşenleri, 31 Ekim2020 tarihinde, enerji alanında düzenlemeler içeren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı, bulundukları şehirlerin meydanlarında eş zamanlı kitlesel basın açıklamaları yaptı. Kanunteklifini protesto eden çevre örgütleri; muhalefet partileri, emek ve demokrasi güçleri, ekoloji örgütleri ve halka bu kanun teklifine karşı çıkma çağrısında bulundu.
Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) 2006 tarihinden bu yana sekretaryasını yürüttüğü NKP Bileşenleri, Ekoloji Birliği Bileşenleri ile aralarında Samsun Çevre Platformu’nun (SAMÇEP) da bulunduğu çok sayıda çevre örgütü, dernek, sendika temsilcisi veaktivistSaat 16.00’da İstanbul’da Kadıköy Meydanı’nda “Doğanın Talanına Hayır” “Toprağıma, Suyuma, Havama Dokunma”; Samsun’da Çiftlik Caddesi Süleymaniye Geçidi’nde “Şirketleri Değil Halkın Çıkarlarını ve Doğayı Koruyan Enerji, Maden Yasası İstiyoruz”;Sinop’ta Uğur Mumcu Meydanı’nda “Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz”;Mersin’de Barış Meydanı’nda “Bu Yasalar Böyle Geçmez! Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz” pankartı açarak toplandı.
İktidar tarafından 5 Ekim 2020 tarihinde, TBMM Başkanlığı’na sunulan, 13 Ekim 2020 tarihinde TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nun kurduğu alt komisyon toplantısında görüşülmeye başlanan 21 Ekim 2020 tarihinde ise TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin maden ve enerji şirketlerine sınırsız imtiyazlar getirmesine tepki gösteren çevre örgütleri, taşıdıkları döviz ve attıkları;“İnsana, Hayvana, Yeryüzüne Özgürlük”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Yaşam Hakkı Torbaya Sığmaz” sloganlarıyla Torba Yasa’ya olan tepkilerini haykırdılar.
Basın açıklamaları öncesinde, çevre örgütlerisözcüleri tarafından, 30 Ekim 2020 Cuma günü Ege Denizi Seferihisar açıklarında saat 14.51’de 6.6 büyüklüğünde meydana gelen Ülkemizin batısında yer alan pek çok yerleşim yerinde hissedilen depremin sonuçları dolayısı ile duyulan derin üzüntü dile getirilerek, depremden etkilenen İzmir halkı ile dayanışma vurgusu yapıldı.
Eş zamanlı düzenlenen basın açıklamaları metinlerini çevre örgütleri adına;İstanbul’da Kaz Dağları İstanbul Dayanışması (KİD) Temsilcisi Figen Küçüksezer, Sinop’ta NKP Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu, Mersin’de NKP Dönem Sözcüsü Aycan Özkan, Samsun’da ise SAMÇEP adına EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ okudu.
Açıklamalarda, maden ve enerji şirketlerine bir takım ayrıcalıklar öngören ve doğayı tamamen savunmasız bırakacak, ekolojik yıkım ve talanın önünü açacak olan Kanun’un kamu yararı taşımadığına dikkat çekilerek,kanun teklifinin geri çekilmesi istendi.
“Tek Adam Rejimi Pekiştiriliyor”
Samsun’da Mehmet Özdağ tarafından okunan basın açıklamasında,kanun teklifinin, sektöre ilişkin hiçbir bilimsel veri, rapor oluşturulmadan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda hızla geçirildiğine dikkat çekildi. Kanun teklifinin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na getirilmesinin beklendiği, düzenlemenin özel sektör yatırımcılarının faaliyetlerini daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini temin etmek amacıyla yapıldığının açıkça ifade edildiğinin altı çizildi.
Yapılan değişikliklere ilişkin “çabuklaştırma, basitleştirme” gerekçesiyle tek adam rejiminin daha fazla pekiştirildiğinin vurgulandığı açıklamada, “Kamu denetimi ortadan kaldırılıyor. Kamunun vergi gelirlerinden vazgeçilerek şirketler lehine kamu zarara uğratılıyor” denildi.
“Şirketler Korunuyor”
Kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesi sağlanarak sadece şirketleri koruyan düzenlemeler yapılmak istendiğine dikkat çekilen açıklamada, şu bilgiler aktarıldı:
“Bu kanun teklifi ile 21 elektrik dağıtım şirketini işleten bir avuç ortaklaşmış şirket Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamına 461’i hidroelektrik santralı 126’i biyokütle enerji santralı olmak üzere 818 elektrik üretim santralına ve çok sayıda maden ve enerji şirketine avantajlar sağlanmaktadır. İçinde halkın olmadığı teklif ile maden şirketlerinin ruhsat alanı dışında tesis kurmaları sağlanıyor. Kamu alacaklarının takibinden vazgeçiliyor.”
Kanunteklifinde araba lastiği gibi toksit petrol türevlerinin yakılmasına ve bunun yenilenebilir olarak kabul edilmesine, belediye çöpünün biyokütle sayılmasına müsaade edildiğinin işaret edilen açıklamada, orman ürünleri ve tarımsal atıkların yakılmasının yenilenebilir sayılarak en üst düzeyde teşvik edildiği, biyokütle santrallarının önünün daha da açıldığı, Karadeniz Bölgesi’nde iseHES’lerin teşvik edildiği belirtildi.
YEKDEM kapsamında hidroelektrik ve biyokütle santralları dahil ayrıcalıklı şirketlere 2019 yılında 25 milyar TL teşvik verildiğinin kaydedildiği açıklamada, 2020 yılında halkın sırtına yüklenen YEKDEM kapsamının 30 milyar TL olmasının beklendiği değerlendirmesinde bulunuldu. Elektrik dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olan kayıp-kaçak tüketimlerinin ve sayaç okuma giderlerinin elektrik faturalarına yansıtılarak halka ödetilmesine devam edileceği bildirildi.
Kanun teklifindeenerji tasarrufu, enerji verimliliği, enerji kooperatiflerine teşvik, çevresel duyarlılık, enerji demokrasisi, sanayici, çiftçi, esnafın olmadığına dikkat çekilen açıklamada, emekli ya da işsiz olup karnını doyuramayan hiç kimsenin bu Kanun teklifinde olmadığı kaydedildi.
Muhalefet partileri, emek ve demokrasi güçleri, ekoloji örgütleri ve halka bu yasa teklifine karşı çıkma çağrısında bulunuldu.